Makale
Metaverse ile Geleceğe Bir Bakış
Metaverse, Sanal Gerçekliğin (VR) geliştirilmiş bir versiyonudur, pek çok kişi ise metaverse’i internetin geleceği olarak görüyor. “Metaverse” kelimesi, Meta (öte) ve Universe (evren) kelimelerinin bir araya gelişiyle ortaya atılmıştır.
Daha çok oyun dünyasının kullandığı bir kavram olmasına rağmen Metaverse ile yaratılan sanal dünya bilgisayar oyunları için kullanılan mevcut sanal gerçeklikten farklı olarak, içine girilen kurgusal bir evrende, çalışabilir, oyun oynayabilir, sinemaya gidebilir, sosyalleşebilir veya sadece keşif için gezinebilirsiniz.
Dijital dünya ve artırılmış gerçeklikle ilgili heyecan dolu trend ve fikirler birkaç yılda bir ortaya çıkıyor ve sonra ortadan kayboluyor. Özellikle sinema sektörünün yarattığı ütopik sahneler genellikle hem toplumun sade üyeleri hem de yazılımcı ve yaratıcı sektörler için heyecan verici oluyor. Örneğin çoğu insan film sahnelerinden aşina görüntülerde kendi temsili görüntüsünün kullanıldığı bir sanal gerçeklikte 3D avatarını kullandığını hayal eder. Metaverse, tıpkı o ütopik filmlerde yer aldığı gibi, kendi tercih ettiğiniz bir dijital dünya ve bilincinizi, hafızanızı, anılarınızı, tecrübelerinizi kopyalayan bir veri deposu olarak hayatlarımıza çeşitli kanallardan girmeye başlayacak.
Neden İlgi Çekici?
Metaverse kavramının geleceğe yön vereceği görüşü oldukça hâkim. Piyasanın önde gelen ve varlıklı yatırımcıları ve büyük teknoloji firmaları metaverse konusunda büyük bir araştırma ve geliştirme eğiliminde. Öyle görünüyor ki eğer metaverse’in internetin geleceği olduğu doğrulanırsa bu aktörler oyunun gerisinde kalmak istemiyor.
Hatta bunlardan en ünlüsü ve bilineni olan Facebook, meta-veri deposu oluşturmayı en büyük önceliklerinden biri haline getirdi. Şirket, her ikisi de sanal avatar sistemlerini kullanan Workplace adlı bir VR toplantı uygulaması ve Horizons adlı bir sosyal alan üzerinde çalışmalarını sürdürüyor ve geliştirmek için denemeler yapıyor.
Farklı sektörlerden şirketler özellikle ürünlerinin tanıtımı ve ticari faaliyetleri için de metaverse’e başvuruyor. Bakarsınız bir gün siz de online alışverişe çıktığınızda, önce dijital kıyafetleri dener, ardından gerçek dünyaya sipariş edersiniz…
İster sosyal medya, ister sanal gerçeklik olsun; ister çevrimiçi oyunlar veya kripto para birimi alanında olsun, metaverse’in kapsadığı konular aslında zaten hayatımızda yıllardır mevcut. Metaverse’in gelişimi ve evrimi de önümüzdeki uzun yıllar süre boyunca teknoloji devleri arasındaki rekabetin yönünü çizeceğe benziyor.
Neden Şimdi?
Pandemi sürecinde hızla büyüyen evden çalışma süreci ile, Metaverse’in büyümesi de hızlandı. Kapanma ile Slack veya Microsoft Teams gibi dijital iletişim platformları, insanları metaverse’in gerçekliğini oluşturan temel kavramlara alıştırdı.
Hatta şirketler evden çalışanlar için ofis yaşamını ve oradaki çalışan etkileşimini dijital olarak kopyalamaya çalışıyor. Örneğin DW, metaverse aracılığı ile iş arkadaşları arasında gündelik sohbeti teşvik etmeye yarayan “mola odası” ve “koridor” adı verilen resmi sohbet odaları kullanıyor.
Bu konu ilginizi çekiyor ve daha fazlasını bilmek istiyorsanız, Neal Stephenson’ın 1992 yılında yazdığı Snow Crash’ten (1992) faydalanabilirsiniz. O zamandan beri, birçok filme konu olan metaverse örneklerinden en öne çıkan, insanların yapay zeka tarafından oluşturulan sanal bir dünyada yaşadığı ve bunun gerçek dünya olmadığının farkında olmadığı efsane ve kült bir film olan The Matrix’tir.
Meta veri genellikle internetin bir sonraki sürümü olarak kabul ediliyor. Bunu sürekli olarak çevrimiçi ve aktif olarak paylaşılan, sanal bir alan gibi düşünebilirsiniz. Metaverse, eğer gerçekten internetin yerini almayı başarırsa, “kendinizi yeni geleceğe hazırlayın” deriz!