Makale arşivleri - Vemaker
Your address will show here +12 34 56 78
Makale
Birgün global çapta çok ünlü olan Fransa’da düzenlenen Laval etkinliğine katıldım. Bu teknoloji etkinliği her sene düzenlenen rakip firmalarının standlarının yan yana olduğu, ünlü firmaların katıldığı çok geniş bir oluşum. Etkinliğe bir arkadaşımla beraber katıldım. Birkaç olağanüstü teknoloji gurusunun konuşmalarını dinledikten sonra çevreyi gezmeye başladık. Meydanları gezdik. Meydanları gezerken dostlarımızı gördük. Pandemi koşullarından dolayı çok uzun zamandır görmediğimiz arkadaşlardı. Hasret giderdik iş güç sohbet etik. Birlikte fotoğraf bile çektirdik. Sonra arkadaşımla beraber etkinliğin yapıldığı yerin kumsalına gittik. Evet kumsalı da vardı. Etkinliğin yapıldığı yer bir adaydı. Ve kumsaldan düzenli aralıklarla tekne kalkıp adanın çevresinde tur atıyordu. Bir tekne 4 kişi alıyordu. İki kişi önde iki kişi önde iki kişi arkada oturuyordu. Arkadaşımla ben sıradaki tekneye bindik. Arkaya oturduk. Önümüzde iki fransız sohbet ediyordu. İngilizce laf attım ne yapıyorsunuz diye. Kadın olan “ben fransa Loreal Teknoloji geliştirme müdürüyüm” dedi. Ben de sanal gerçeklik teknolojileri geliştiriyordum. Bundan daha kuvvetli bir olasılık olamazdı. “Ben de sizi arıyordum” dedim.
 
Ben istanbul’daki evimde şort ve t-shirtümle oturuyorum. O sene gitmeye kalksak minimum 15.000 Euro harcamamız gereken dünya çapında etkinlik Metaverse’de yapılıyordu. Yönettiğim avatarın büyüsüne o kadar kapıldım ki kendi kurgusal evrenimi yapmaya karar verdim. Sabah ekip arkadaşlarımla oturup bu devasal icadı projelendirmeye başladık. Fransız direktörle çok uzun zaman e-posta gönderdik birbirimize. İşe dönmemiş olsa bile o gün bu kurgusal olasılıklı tanışıklık projemizin başlamasına vesile oldu. 
 
Metaverse’ü anlayabilmek için öncelikle sanal gerçekliği bilmek lazım. Sanal gerçeklik gerçek hayatta yapamadıklarını yapabilme özgürlüğüdür. Mesela ülkemiz şartlarında “Wingsuit Sporu” yapmak yasaktır. Fakat bir sanal gerçeklik deneyiminde bunu yaşayabilirsiniz. Aslında Sanal Gerçeklik sadece bir gözlüğe ait değildir. Oynadığımız bütün oyunlar hatta izlediğimiz film ve diziler bile birer sanal gerçekliktir. Medya olarak bir gözlüğün ya da bir ekranın kullanılması fark etmez. Sanal gerçeklikte kendimizi ait olmadığımız bir gerçekliğe ait hissedip, manipüle olmuş bilincimizle yeni tecrübeler yaşarız. Aklımız içinde olduğu gerçekliği bırakıp kendini yapay olarak hazırlanmış başka bir gerçekliğe inandırır. Bunu yaşarken de kendini içeriğe borçlu hissedip, yaşadıklarından maksimal faydalanır. Bu da aslında iki taraflı gibi gözüken ama tek taraflı olan bir Web2.0 deneyimidir. Demek istediğim siz ağa bir komut gönderiyorsunuz sonra ağ bunu başka bir bilgisayara gönderiyor. Bütün etkileşim o ağın insiyatifinde. Para ve banka ilişkisi olarak bakabilirsiniz konuya. 
 
Bugün kripto paralar girdi hayatımıza. Merkeziyetsiz bir şekilde sanal paraları satın alıp birbirimize gönderebiliyoruz. Bütün sistemler birbirine bağlı ve artık ortak bir ağa ihtiyaçları yok. Artık sadece bir şifre ile bütün mal varlığımıza sahip çıkabiliyoruz. Bu bilinç ise bize bütün ağların ortak bir ağa değil birbirlerine bağlı olarak çalıştığı web3.0ı bizimle buluşturdu. Bugün yarın değil daha gelmesine uzun yıllar var dediğimiz web3.0a hızlı bir geçiş yapmış olduk. Metaverseler de aynı şekilde web3.0 teknolojisiyle merkeziyetsiz ve birbirine bağlı olarak çalışıyor. Bu dünya tamamen sanal ve hayal ürünü. İşin eğlenceli kısmı ise herkes beraber geliştiriyor. 
 
Şu şekilde bir örneklendirme yapmak istiyorum. Geçen gün bir metaverse içinde bir konser yapıldı. Yapılan bu konserde 7 milyon dolarlık bilet satışı oldu. Bundan daha enteresanı Avatarlar bu konsere gidebilmek için 10 milyon dolarlık ürün aldılar. Bugün için enteresan ama çok kolay bir şekilde kabul ettik bu olanları. Metaverse ses mimikleri ve kendi yarattığımız silüetlerle yönetilen bir “gerçek yaşam simülasyonu”. 
 
Birden fazla birbirinden bağımsız olan meta evren var. Şimdilik hepsinin kendi ekonomisi ve halkı var. Meta evrenlerden bir arsa alıp, bu arsaya kendi evinizi yapmanız mümkün. Sonrasında ise bu arsa değerlendikçe orayı satıp kripto paraya daha sonra da günümüz parasına çevirebilirsiniz. Bu evrenleri birer şehir olarak düşünebilirsiniz. Aldığınız arsa şehre ve yollara ne kadar yakınsa o kadar değerli olacaktır. Şehrin genişlemesine göre belki çok ucuza aldığınız bir arsa kısa bir zaman içinde hayal bile edemeyeceğiniz kadar değerlenebilir. Soruyorlar peki nasıl bu eko sistemin içinde bulunabilirim diye. Ben bir içerik geliştiricisi olarak, metaverseler için faydalı içerikler tasarlamanın faydalı olacağını düşünüyorum. “content is everything” Kimisi için de gerçek hayattaki gibi arsa alıp satmak başka bir metodoloji olabilir. Belkide arsaya yapacağınız bir evi satmak bile. NFTler ise metaverseler içinde kullanılan sanal sanat eserleri alıp sattığınız başka bir kazanç sistemi. Uzun lafın kısası planlandığı gibi sosyal medyaların sonu geldi ve hepsi ortak bir sistem olan metaverselerde toplanmaya başladı bile.
Bir metaverse içinde aldığımız bir sanat eserini başka bir metaverse içinde değerlendirebileceğiz. Hepsinin ortak kripto kullanması ise beklenen gelişmeler arasında. Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in Facebook’un ismini Meta olarak değiştireceğini açıklaması da süreçleri hızlandırdı. Artık evinizden çıkmadan yepyeni bir meslek sahibi olabileceksiniz. Mesela Sanal etkinlik tasarımcısı diye bir meslek şimdiden kendini duyurdu. Yada sanal reyon görevlisi.
Kulağa çok tehlikeli geldiği kaçınılmaz ama diğer yandan bakıldığında da karbon ayak izi tüketimini oldukça düşürebiliriz. Bugünlerde anlatılan küresel iklim krizine karşı güçlü bir hareket olarak da görebilirsiniz. Web2.0 içinde yapay zekalarla verdiğimiz mücadeleyi şimdi bireylere karşı vereceğiz. “Sully” diye bir film var. Pilot Tom Hanks yaptığı uçak kazasında suçlu bulunur. Simülasyonlara bakıldığında suçlu olarak görülmektedir. Ama hesaba katılmayan bir şey vardır. İnsan faktörü. Bu da göz önüne alındığında Tom Hanks’in suçsuz olduğu ortaya çıkar. Web 3.0 ve Metaversede insan faktörüyle yaşayacağız. 
 

Kerem Gençler
 
0

Makale

Metaverse, Sanal Gerçekliğin (VR) geliştirilmiş bir versiyonudur, pek çok kişi ise metaverse’i internetin geleceği olarak görüyor. “Metaverse” kelimesi, Meta (öte) ve Universe (evren) kelimelerinin bir araya gelişiyle ortaya atılmıştır.  

Daha çok oyun dünyasının kullandığı bir kavram olmasına rağmen Metaverse ile yaratılan sanal dünya bilgisayar oyunları için kullanılan mevcut sanal gerçeklikten farklı olarak, içine girilen kurgusal bir evrende, çalışabilir, oyun oynayabilir, sinemaya gidebilir, sosyalleşebilir veya sadece keşif için gezinebilirsiniz.

Dijital dünya ve artırılmış gerçeklikle ilgili heyecan dolu trend ve fikirler birkaç yılda bir ortaya çıkıyor ve sonra ortadan kayboluyor. Özellikle sinema sektörünün yarattığı ütopik sahneler genellikle hem toplumun sade üyeleri hem de yazılımcı ve yaratıcı sektörler için heyecan verici oluyor. Örneğin çoğu insan film sahnelerinden aşina görüntülerde kendi temsili görüntüsünün kullanıldığı bir sanal gerçeklikte 3D avatarını kullandığını hayal eder.  Metaverse, tıpkı o ütopik filmlerde yer aldığı gibi, kendi tercih ettiğiniz bir dijital dünya ve bilincinizi, hafızanızı, anılarınızı, tecrübelerinizi kopyalayan bir veri deposu olarak hayatlarımıza çeşitli kanallardan girmeye başlayacak.

Neden İlgi Çekici?

Metaverse kavramının geleceğe yön vereceği görüşü oldukça hâkim. Piyasanın önde gelen ve varlıklı yatırımcıları ve büyük teknoloji firmaları metaverse konusunda büyük bir araştırma ve geliştirme eğiliminde. Öyle görünüyor ki eğer metaverse’in internetin geleceği olduğu doğrulanırsa bu aktörler oyunun gerisinde kalmak istemiyor. 

Hatta bunlardan en ünlüsü ve bilineni olan Facebook, meta-veri deposu oluşturmayı en büyük önceliklerinden biri haline getirdi. Şirket, her ikisi de sanal avatar sistemlerini kullanan Workplace adlı bir VR toplantı uygulaması ve Horizons adlı bir sosyal alan üzerinde çalışmalarını sürdürüyor ve geliştirmek için denemeler yapıyor.

Farklı sektörlerden şirketler özellikle ürünlerinin tanıtımı ve ticari faaliyetleri için de metaverse’e başvuruyor. Bakarsınız bir gün siz de online alışverişe çıktığınızda, önce dijital kıyafetleri dener, ardından gerçek dünyaya sipariş edersiniz…

İster sosyal medya, ister sanal gerçeklik olsun; ister çevrimiçi oyunlar veya kripto para birimi alanında olsun, metaverse’in kapsadığı konular aslında zaten hayatımızda yıllardır mevcut. Metaverse’in gelişimi ve evrimi de önümüzdeki uzun yıllar süre boyunca teknoloji devleri arasındaki rekabetin yönünü çizeceğe benziyor.


Neden Şimdi?

Pandemi sürecinde hızla büyüyen evden çalışma süreci ile, Metaverse’in büyümesi de hızlandı. Kapanma ile Slack veya Microsoft Teams gibi dijital iletişim platformları, insanları metaverse’in gerçekliğini oluşturan temel kavramlara alıştırdı.

Hatta şirketler evden çalışanlar için ofis yaşamını ve oradaki çalışan etkileşimini dijital olarak kopyalamaya çalışıyor. Örneğin DW, metaverse aracılığı ile iş arkadaşları arasında gündelik sohbeti teşvik etmeye yarayan “mola odası” ve “koridor” adı verilen resmi sohbet odaları kullanıyor.  

Bu konu ilginizi çekiyor ve daha fazlasını bilmek istiyorsanız, Neal Stephenson’ın 1992 yılında yazdığı Snow Crash’ten (1992) faydalanabilirsiniz. O zamandan beri, birçok filme konu olan metaverse örneklerinden en öne çıkan, insanların yapay zeka tarafından oluşturulan sanal bir dünyada yaşadığı ve bunun gerçek dünya olmadığının farkında olmadığı efsane ve kült bir film olan The Matrix’tir. 

Meta veri genellikle internetin bir sonraki sürümü olarak kabul ediliyor. Bunu sürekli olarak çevrimiçi ve aktif olarak paylaşılan, sanal bir alan gibi düşünebilirsiniz. Metaverse, eğer gerçekten internetin yerini almayı başarırsa, “kendinizi yeni geleceğe hazırlayın” deriz!

0

Makale

İşletmelerin web seminerleri yapmaya başlamasının ana nedenlerinden biri, kısa sürede ve minimum efor ile hedef kitleye kaliteli içerik sunabilmesi olmuştur. Webinarların yalnızca birkaç saat sürdüğü göz önüne alırsanız, bu, marka görünürlüğü açısından pazarlamadaki en hızlı ve en etkili dönüşüm yöntemlerinden biri diyebiliriz.


Web seminerleri son yılların önemli bir pazarlama ve katılım aracı ve özellikle de pandemi sırasında sanal etkinliklerin kullanımı hızla arttı. İncelemelere göre Amerika’da canlı web seminerleri yapan B2B markalarının sayısı yalnızca 2020 yılının Şubat ve Mart aylarında bile %36 artış gösterdi. Şirketiniz için web seminerindeki son gelişmeleri ve trendleri bilmelisiniz.


İşte son dönemde öne çıkan bu Webinar trendlerini sizin için derledik. 


Global Toplantılara Merhaba

İşlerin ve iş ortaklıkları ile iletişimin aksamaması adına geçtiğimiz son bir yılda pek çok yeni teknolojiye uyum sağladık. Sanal toplantılar ve dijital bağlantılarla dünya web konferansı teknolojisini rahatlıkla kullanabilme yetisine kavuştu. Bu, ulus ötesi bir kitleye yayılmayı kolaylaştırdı. Bu noktada event creatorlerin dikkat etmesi gereken tek şey uluslararası zaman dilimlerini iyi organize etmekten öteye geçmiyor.


Katılımcı Etkileşimi Arttı

Webinarlarda bir sunucunun kendi ekranını paylaştığı ve etkinliğin tamamının diğer katılımcıların bunu izlemesi ile gerçekleştiği eski dönemler geride kaldı. Şimdi etkileşimli web seminerleri trendde. Bu yeni gelişme ile canlı anketler, karşılıklı sohbet ve gerçek zamanlı katılımcı etkileşim araçları sayesinde webinarlar dinamik bir sohbete dönüştü. Bunun için tek ihtiyacınız olan doğru platformu bulmak.


Süreler Kısaldı

Pazarlama web seminerleriyle hazırlanan etkinliklerin süresi nispeten kısalmaya başladı. Bir web semineri için tercih edilen süre, katılımcı dikkati ve etkinlik verimliliği göz önüne alındığında 30 ila 40 dakika olarak belirleniyor. Daha uzun bir etkinlik planlıyorsanız, potansiyel müşterilerinizi kaybetmeye başlayabilirsiniz.


Sadece İnternet Bağlantısı Yeterli

Şirketler pazarlama, eğitim ve işe alım amaçlarıyla sanal etkinliklere odaklanıyor ve etkili web seminerlerine ev sahipliği yapmak için web semineri platformlarına yöneliyor. Bunun için yalnızca internet bağlantısına sahip olmak yeterli. 


Kişiye Özel Deneyimler Revaçta

Dünyadaki tüm satış ve pazarlama stratejilerinde olduğu gibi web eventlerinde de kişiye özel, tailored çözümler ön plana çıkmaya başladı. Özelleştirilmiş davetiyeler ve hatırlatma e-postaları ile web semineri katılımcıları için daha şahsi bir deneyim yaratılması da trendler arasında. Web semineri için kurgusal bir evren yaratmak ve hatta profiliniz için size özel yapılmış avatarlar ile daha akılda kalıcı katılım sağlamak bile mümkün. 


Fotoğrafların Yerini Avatarlar Aldı

Katılımcıların ve kullanıcıların vücut bölümlerini tanımlayarak kendi avatarlarını oluşturmasını sağlayan animatör ara yüzleri ile sanal gerçeklik dünyası daha da zenginleşti. Katılımcılar, çok çeşitli tipolojiler içerisinden kendi karakter avatarını oluşturarak kendilerini bir bakıma karikatürize edebiliyor. Fotoğraflarını forumlarda veya sohbet programlarında kendi oluşturdukları avatarları ile değiştirmek katılımcılar için oldukça cazip olmaya başladı. 


Bu trendlerin şirketiniz için açabileceği imkanları incelemek ve hızlı bir göz gezdirmek isterseniz tıklayın: https://vemaker.com/vem/webglapp/

0

Makale

Günümüzde toplantı ve etkinlik organizasyonlarında doğru kabul edilen yaklaşıma göre “yüz yüze bağlantı kurmanın gücü” alternatif iletişim biçimleri ile kolay kolay yer değiştiremez. Ancak son dönemde çeşitli sebeplerle insanları tek mekânda bir araya getirmek her zaman o kadar da kolay, ödenebilir veya ulaşılabilir olmuyor. Bu nedenle sanal ve karma etkinlikler son yıllarda giderek daha popüler hale geldi. 

Bu yazımızda başarılı sanal toplantılar ve etkinlikler düzenlemekle ilgili bilmeniz gereken her şeyi keşfedeceğiz. Toplantılarınızı ve etkinliklerinizi on-line hale getirmenin, hedeflerinize ulaşmanıza, katılımı artırmanıza ve bütçenize zarar vermeden başarılı olarak gerçekleşmesini nasıl sağlayabilirsiniz? Neden sanal bir etkinliğe ev sahipliği yapmayı düşünmelisiniz? Sanal bir deneyimi nasıl başarılı kılabilirsiniz? gibi soruların yanıtlarını arayacağız.


Sanal Etkinlik Nedir?

Sanal etkinlikler en basit tanımıyla çevrimiçi yani on-line olarak düzenlenen etkinliklerdir. Sanal etkinlikler, katılımcıların mekândan bağımsız olarak dünyanın herhangi bir noktasından etkinliğinize katılım potansiyeli taşıyan düşük maliyetli etkinliklerdir. Sanal etkinlik şeklinde organize edilen ve yürütülen on-line etkinliklerde tek veya çoklu sunum oturumları veya ortak çalışma oturumları, webinar ve workshoplar, konferans ve seminerler içeren detaylı bir organizasyona imzanızı atabilirsiniz. 


Neden Sanal Etkinliklere İhtiyaç Var?

Bunun pek çok yanıtı olabilir. Bunların başında kolay erişilebilirlik geliyor diyebiliriz. Sanal seçenekler şahsen etkinliğinize katılamayan katılımcıları ağırlamanıza olanak tanır.

İkinci sebep ise bütçedir, eğer büyük bir etkinliğe ev sahipliği yapmak istiyor ancak maliyetleri düşürmeniz gerekiyorsa toplantı ve seminerleri sanal hale getirmek faydalı olabilir. Bu sayede, bir seminer veya konferans mekânı kiralamanın yükü taşımadan da büyük organizasyonlara imza atma şansı elde etmiş olursunuz. Ayrıca, şüphesiz ki seyahat için harcanan katılımcı bütçesinden de ciddi bir tasarruf etmenizi sağlar. Ulaşım hareketliliğinin azalmasının en büyük yararı da çevreye salınan emisyon gazlarının azalması ve sizler için ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan daha sürdürülebilir bir alternatif üretebilmesidir.

Son olarak da zorunlu durumları ve kapanmaları sayabiliriz. Aşırı hava olayları, Covid-19 gibi salgınlar, kısıtlamalar, seyahat yasakları veya kontrol edemeyeceğiniz pek çok sebepten dolayı yüz yüze etkinliğinizi sanal hale getirmek veya tamamen iptal etmek zorunda kalabilirsiniz. İşte bu gibi durumlarda sanal etkinlik (virtual event) platformları kurtarıcınız olacaktır.


Sanal Etkinliklerin Püf Noktaları Nelerdir?

Sanal toplantı ve etkinlik platformundan beklemeniz gereken en önemli özellikler

  • Dinamik bir içerik ve çoklu katılımcı etkileşimi teşvik eden bir yazılım kullanılıyor olması,
  • Etkinlik katılımcılarının, sponsorların ve tanıtım personelinin etkinliğiniz boyunca birbirleriyle bağlantı kurabilmesi (dijital fısıldaşma)
  • İzleyicilerin soru-cevapları esnasında yüksek kaliteli canlı akış desteği,
  • Gelişmiş video konferans teknolojisi sunması gibi özellikler olmalıdır.

Şunu unutmayın ki sanal bir etkinliğe ev sahipliği yapmak da en az yüz yüze bir etkinlik organize etmek kadar yaratıcılık, özen ve dikkat gerektirir. Eğer bu tür bir event organize etmek isterseniz iyi geliştirilmiş, doğru tasarlanmış ve kapsamlı bir platform kullanmanız gerekir. Bu tür platformlarla ilgili daha fazla bilgi almak istiyor, sorularınızın yanıtlanması konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

0

Makale

COVID-19 salgını ile aslında mecburi olarak hayatımıza giren ve uzaktan çalışma ya da evden çalışma olarak adlandırılan yeni çalışma düzeni ezberleri bozdu ve artık yeni normalimiz olmayı başardı. Peki uzaktan çalışma trendleri neler? Hangi meslekler uzaktan çalışıyor? İşverenler ve çalışanlar için uzaktan çalışmanın avantajları neler? 


Güncel teknolojilerin hızla benimsenmesi ve hayatlarımıza dahil olması ile görüldü ki, “Kişinin evden / uzaktan çalışma potansiyelini yaptığı meslek belirliyor. Örneğin yerinde üretim, fiziksel güç veya birebir mekânsal etkileşim gerektiren mesleklerin, uzaktan yapılması mümkün değilken, bilgisayar, telefon ve internet bağlantısına ihtiyaç duyan tüm mesleklerin uzaktan yapılmasının çok daha kolay olduğu görüldü. Uzaktan çalışma tanım olarak: Ofis dışında yapılan işlerde akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve masaüstü bilgisayarlar gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) kullanımıdır (Eurofound ve ILO, 2017).


Öyle ki, bu tip teknolojiler aracılığı ile yapılan meslekler çoğunlukla yüksek eğitim seviyesi gerektiren meslekler olmuşlardır. Kısacası; işgücünün eğitim seviyesi arttıkça, yapılan işlerin içeriği değişiyor ve karmaşıklaşıyor ama bu da uzaktan çalışmayı mümkün kılan işlerin oransal olarak artışına neden oluyor.


Pek çok sektörde yaşanan bu uzaktan çalışmaya geçiş trendi, uzaktan çalışmanın popülerliğinin hızla arttığını gösteren araştırma ve anketlerin de hazırlanmasına vesile oldu. Çok uzağa değil, pandemi öncesine bakacak olursak remote working (uzaktan çalışma) kavramının popülaritesinin son 10 yılda % 91 oranında arttığını gözlemleyebiliriz. 


Neden Uzaktan Çalışıyoruz?

Ciddi boyutlarda bir hıza ulaşan internet bağlantıları, şirketler için güvenilir olan bulut depolama çözümleri, iş-yaşam dengesi ve refahı ile ilgili değişen davranış, talep ve tutumlar ve kapalı ofis ortamlarına tıkılı kalmak yerine gerekirse açık alanda ve hatta doğal alanlara yakın mekanlarda çalışmayı tercih eden çalışan sayısındaki artış sayesinde uzaktan çalışmanın hızla büyümesi aslında pek şaşırtıcı bir sonuç değil. 


Pandemi sonrasında yapılan araştırmalara göre Z kuşağı uzaktan çalışma konusunda en istekli olan grup ama aynı zamanda diğer kuşaktan çalışanların da önemli bir kısmı artık esnek çalışma veya uzaktan çalışma fikrine daha sıcak bakıyor. Bunun sebebi ise çalışanların 

-Ev yaşamı/ iş dengesini daha iyi sağlayabilmeleri, 

-Enerji ve seyahat sürelerinden tasarruf etmeleri, 

-Ulaşım maliyetlerinin azalması,

-Çalışırken mekândan bağımsız olmanın verdiği özgürlük hissini sevmeleri,

-Verimlilik artışı gibi kriterler olduğu anlaşılıyor. 


Uzaktan Çalışma konusunda (remote working) Uluslararası Enerji Ajansı’nın hazırladığı rapora göre; evden çalışma tüm dünyada daha çok tercih edilen bir trend haline gelirse küresel düzeyde günde 250 bin varil, yılda 11.9 milyon ton yakıttan tasarruf etmek mümkün olacak ve karbon emisyonları ise 24 milyon ton azalacak. 


Yine aynı rapora göre; AmericanExpress, uzaktan çalışma imkânı sayesinde hem ofis alanı büyüklüğü ihtiyacı, hem de ofis giderleri azaldığı için yıllık 10 – 15 milyon dolar arasında tasarruf edebiliyor.


Şirketinizi Bir Adım İleri Taşıyın

Bu yeni trende uyum sağlamanın kaçınılmaz olduğu günümüz şartlarında siz de gerçek bir yaşam simülasyonu olarak tanımlanan Vemaker ile şirketiniz için sanal ofis alanları kiralayabilir veya satın alabilirsiniz. Gerçek yaşama en yakın deneyimi sunan bu platformda, kolektif bir sanal paylaşım alanını profesyonel iş yaşamınıza entegre etme, tüm toplantı ve kurumsal iletişiminizi bu sanal platform üzerinden gerçekleştirme fırsatınız var. 


Üstelik dijital ofis kullanımına başladığınızda uzaktan çalışmakta olan çalışanlarınız da bu imkanlardan yararlanacak ve ortak biri altyapı kullanmanın işlerinizi ne kadar kolaylaştırdığını ve hızlandırdığını fark edecekler. 


Şirketinizin geleceğini kurgularken en büyük yardımcınız olacak olan VEM Backyard Uzaktan Çalışma deneyimlerinizin zenginleşmesini ve bu esnada ortaya çıkacak olan tüm ihtiyaçlarınızın karşılanmasını amaçlıyor. Bu sıra dışı deneyim ile mekândan bağımsız çalışma ortamları paylaşımlarında bulunabilirsiniz. Üstelik Sanal Gerçeklik ile oluşturacak Uzaktan Çalışma Ortamı ve Dijital Ofis Tasarımı hizmetine ek olarak; 

-Ofis ve ev dışında çalışma ortamı paylaşımları yapabilir, 

-İnternet altyapı paydaş şirket iş birliklerinde bulunabilir, 

-Psikolojik destek paydaşlıklarından yararlanabilir, 

-Eğitim platformları iş birlikleri kurabilir,

-Konser, gezi oyun ve sergi gibi pek çok sanal gerçeklik sosyal etkinlik ve alan kullanım imkanlarına kavuşabilir ve çeşitli sosyal medya platformlarına üyelik imkanlarından yararlanabilirsiniz.


Şimdi siz de şirketinizin uzaktan çalışma verimliliğini arttırabileceğiniz ve çalışanlarınızın kurum kimliğinden uzaklaşmadan; kurumsal ve sosyal iletişim becerilerini iyileştirebileceği tüm olanakları Vemaker ile keşfedin.

0

Makale

Vemaker ile gerçek yaşam simülasyonuna hoş geldiniz



Gerçek bir yaşam simülasyonu olarak tanımlanan Vemaker ile  kurumlar; sanal ofis alanları kiralayabiliyor veya satın alabiliyor. Gerçek yaşama en yakın deneyimi kullanıcılarımıza yaşattığımız platformda, kolektif bir sanal paylaşım alanını profesyonel iş yaşamına entegre etmeye hazırız.

Pandemiyle birlikte dijitalleşme hız kazanmaya devam ediyor. Yeni iletişim düzeninde iş süreçleri online ortamda yürütülürken bu kapsamda yeni bir yaşam adası olan Vemaker da sektörde fark yaratacak bir dönüşüme imza atıyor.

Vemaker Kurgusal Evren

Vemaker platformu ile sanal gerçeklik alanında dönüşümü başlatıyoruz. Etkinlik, eğitim, buluşma, çalışma ve paylaşım platformu olan Vemaker, temelleri 3 boyutlu bir meta dünya olarak tasarlandı. Vemaker platformu, amaca özel 3 boyutlu alanları ve pek çok sunum araçları ile temel ihtiyaçlara cevap verdiği gibi aynı zamanda oyunlaştırmaya imkân tanıyan yapısı ile etkinlik ve buluşmaları sanal ortama taşıyor. Katılımcılar, platform içerisinde farklı kişilerle konuşabiliyor, istediği etkinlik, fuar ve toplantılara katılabiliyor ve ofisini Vemaker’a taşıyarak platform üzerinden çalışabiliyor. Vemaker’da aynı zamanda markaların talebine göre özel konsept çalışmalar da yapılabiliyor. Sosyal bir platform olarak tasarlanan Vemaker, 7/24 kullanıcıların aktif olabildikleri ve sosyalleşebildikleri bir mecra olmayı amaçlıyor.

0

Makale

Vemaker (VEM) İlk Yatırım Turunu Tamamladı

Etkinlikler, eğitimler ve işbirlikleri için çevrimiçi dünyada sürükleyici etkileşim ortamları yaratan Vemaker (VEM), ilk yatırım turunu tamamladı.

Uzun yıllardır sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri ile çözümler sunan Modern Innova’nın bir projesi olan Vemaker: Yenilikçi teknolojiler kullanarak 3 boyutlu ortamdaki eğitim ve konferans alanlarıyla kurumsal ölçekte etkileşim yaratabiliyor, firmaları yeni nesil dünyaya uygun bir vizyonerlikte sanal toplantı odalarında misafir etme olanağı sağlıyor, saatlerce fuar gezmeden tüm markaları bir arada görebileceğiniz ve rahatlıkla iletişime geçilecek bir platform altyapısı sağlarken, dünyanın her yerinden katılımcıların işbirliğininin teşvik edilebileceği etkinlik adaları oluşturma fırsatı yaratıyor.

Vemaker tüm bu sanal ortamlarda farklı kesimden kullanıcılara uygun bir şekilde basit ve gelişmiş arayüz opsiyonları sunarken, kendi avatarlarını oluşturma ve istedikleri jestleri animasyon yapmalarını sağlayarak herkesin kendini bir parçası hissedebileceği bir ortam sunuyor. Ayrıca markaları öne çıkarmayı sağlayacak şekilde fuar standları ve reklam panoları firmaların beklentilerine göre tasarlanabilirken, katılımcıların birbirlerini sadece grup olarak duydukları özel alanlar oluşturulabiliyor ve simultane çeviri sistemi ile sahnede sunum yapan katılımcıların anlatıları gereken dillerde tüm katılımcılara aktarılabiliyor.

İlk turunda 800,000 TL yatırım alan Vemaker’in kurucuları Kerem Gençler, Alper Gökçer ve Yaman Terzioğlu ayrıca takıma yatırım da yaparak dahil olan girişimci Çetin Dalva; Artık yeni bir dünyanın içinde yer aldığımızı, bu nedenle yeni teknolojilere uyum sağlayarak fark yaratma zamanının geldiğini ve Vemaker ile kurgusal evrende yeni dünyalar tasarlanabileceğini aktarırken, yatırımcılardan Lima Ventures Başkanı Ahmet Argun; İçinde bulunduğumuz yeni dünya koşullarında Vemaker’in sanal etkileşimin çeşitli alanlarında önemli boşlukları dolduracağını ve VR teknolojisi ile etkinlik sektörünün geleceğine yön verecek bu girişime yatırım yapmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirtti.

0